Ankara Havadis

Adalet Bakanı Gül: “AİHM’nin vermiş olduğu karar, siyasi bir karar. AİHM’in verdiği kararın kabul edilebilir bir yanı yoktur”

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL, “AİHM’İN VERMİŞ OLDUĞU KARAR, SİYASİ BİR KARAR. ASLA ÜLKEMİZDEN BİLGİ DAHİ ALINMADAN VERİLDİ KARAR. ALELACELE, ADETA ERMENİSTAN’IN GAZETE KÜPÜRLERİYLE VERİLEN KARAR DOĞRU DEĞİL. TÜRKİYE ORADA ZİKREDİLİYOR AMA TÜRKİYE’NİN GÖRÜŞÜ ALINMIYOR. AİHM’İN BİR ULUSLARARASI SİYASİ KURUM OLMADIĞI HATIRLAMASI LAZIM. BUNA RAĞMEN AİHM’İN VERDİĞİ KARARIN KABUL EDİLEBİLİR BİR YANI YOKTUR” DEDİ.

Adalet Bakanı Gül: “AİHM’nin vermiş olduğu karar, siyasi bir karar. AİHM’in verdiği kararın kabul edilebilir bir yanı yoktur”
80 views
08 Ekim 2020 - 14:10

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “AİHM’in vermiş olduğu karar, siyasi bir karar. Asla ülkemizden bilgi dahi alınmadan verildi karar. Alelacele, adeta Ermenistan’ın gazete küpürleriyle verilen karar doğru değil. Türkiye orada zikrediliyor ama Türkiye’nin görüşü alınmıyor. AİHM’in bir uluslararası siyasi kurum olmadığı hatırlaması lazım. Buna rağmen AİHM’in verdiği kararın kabul edilebilir bir yanı yoktur” dedi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından düzenlenen ‘Anadolu Sohbetleri’ programının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırıları çerçevesinde Türkiye aleyhine yaptığı ihtiyati tedbir başvurusunun kabul edilemez olduğunu söyleyen Gül, Anayasa Mahkemesinde yapılması planlanan değişikliklerle ilgili de konuştu.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, demokrasilerde herkesin inandığı gibi yaşama özgürlüğüne dikkat çekerek, Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Ali Edizer’in görevden alınmasına sebebiyet veren görüntülerle ilgili konuştu. Edizer’in konumundaki bir kimsenin daha usturuplu bir tavır takınması gerektiğini vurgulayan Gül, “Sadece bir ses çıksın dersek o ülkede demokrasi olmaz. Farklılıklar her ülkenin zenginliğidir. Bu ülkede kılık kıyafetinden, dilinden dolayı ne gibi zulümler yaşandığını hepimiz gördük. ‘Benim düşüncem’ , ‘Benim cemaatim’ öndedir denildiğinde bu bir zihniyettir, bu zihniyetle mücadele etmek önemli. Amirlerinden değil, ağabeylerinden emir alan bir anlayışı demokrasi kabul etmez. Bu konuda mücadeleyi, sadece FETÖ’yle değil, bu tür zihniyetlerle yapmak gerekir. Bu mücadeleyi yaparken de farklı düşünen insanlara bir önyargıda bulunmak doğru değil. Başhekim Yardımcısı, idareci olmuşsun. Sen tiyatro ya da şaklabanlık yapacaksan onu sahnelerde yaparsın. Doktorluk ve idarecilik yapacaksan bu doğru değildir. Bu hususta kriter ve ölçü net. Herkes istediğine inanır ama nüfuz etmek doğru değil. Bunu kim yaparsa yapsın, alnı secdede olan biri bile yapsa bu FETÖ’cülük zihniyetidir. Bu konuda kararlılık güçlü bir şekilde devam edecektir” ifadelerini kullandı.

Genç hakimlerle ilgili gündeme taşınan meselelere de açıklık getiren Gül, “15 Temmuz’da yaklaşık yarıya yakın yargı mensubu ihraç edildi. Pazartesi günü bizim Anadolu insanı gençlerimiz cübbelerini giydiler. Diğerleri soru çalarak gelmişti. Bakıldığında belki kıdemi zayıf ama en azından Anadolu çocuğu. Hukuka ve Anayasa’ya bakarak karar veriyordu. O zorunluluktan kaynaklı ihtiyaçtı. Bir tercih değildi. Stajını tamamlayamadan, eksik yaparak kürsüye çıkanlar oldu. Bazı eksik ya da hatalı kararlar olmuştur ama en azından Anayasa’ya baktılar, Pensilvanya’ya değil. Bu konudaki eksikleri de zaman içinde telafi etmeye çalıştık” diye konuştu.

FETÖ’yle mücadele eden yargıya sistematik bir saldırının FETÖ’ye yarar sağladığını aktaran Gül, Akıncı Üssü Davası’na dikkat çekti. Gül, “Akıncı davasında kim yargılanıyor fetöcüler. Kim yargılıyor, Yargı. Türkiye’nin bu anlamda darbe girişiminde bulunan insanları Yargı, yargılıyor. Bu konudaki bazı örnekleri genelleştirmek haksızlık olur” şeklinde konuştu.

15 Temmuz Darbe Girişimi sonrasında kürsüye hakim ve savcı ihtiyacı olması sebebiyle hakim ve savcı adaylarının staj süresinin 1 yıl olduğunu hatırlatan Gül, yeni karara göre bu sürenin 2 yıla uzatıldığının altını çizdi. Konuyla ilgili Gül, “Kürsüye bir an evvel lazım diyerek hakim ve savcıların stajları 1 yıl süreyle yapılıyordu. Biz bu sene bir karar aldık ve hakim adayları ve savcı adayları 2 yıl staj yapacak. Kürsüye 1 yıl geç girecek. Ama daha iyi yetişmiş olacak” açıklamasında bulundu.

FETÖ mensuplarının geçmiş dönemlerde Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Başkanlığı (ÖSYM) tarafından hazırlanan soruları çalma konusunun gündeme gelmesi üzerine açıklamalarda bulunan Gül, AK Parti döneminde tutuklama oranlarından da bahsetti. Gül, “Yargı, gündelik magazin ve siyasal rekabetin konusu olmamalı. Yargı, uyuşmazlıkları sona erdiren hakemlik kurumudur. Sosyal medyanın bilgilenme anlamında güzel bir mecra ama kötü örnekleri var diye düşmanlaştırmaya gerek yok. Savcı her türlü delille ilgilenir sosyal medyada çıkan bir haber, video savcıya yardımcı da olabilir. AK Parti iktidara geldiğinde tutuklanma oranı yüzde 41’di şimdi yüzde 16,8. Türkiye’de 43 bin tutuklu var. Buradaki temel yaklaşım; 2 yılın altındaki suçlara tutuklama yasağı getirildi” dedi.

Gezi ve Kobani olaylarında Türkiye’nin huzurunu bozmaya yönelik önemli ciddi suçların işlendiğini hatırlatan Gül, “Yargı elbette bu süreçle ilgili hukuki süreci yürüttü, yürütüyor. Türkiye’de 6-8 Ekim olaylarında çok büyük vahşet yaşandı. Bunların elbette hesabı soruluyor. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Türkiye’de Kürtlerin en büyük sorunu PKK sorunu. Bu çerçevede yürüyen soruşturmayla ilgili savcılık vardığı sonucu kamuoyuyla paylaşılacak” diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sözleri üzerine gündeme gelen Anayasa Mahkemesinin yeniden yapılandırılması konusuna da açıklık getiren Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne kavuşmak için her türlü değişiklik yapılabilir. Bunu yapacak olan da milletin seçtiği parlamentodur. Dolayısıyla parlamento her şeyin üstündedir.”

AİHM’nin, Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik saldırıları çerçevesinde Türkiye aleyhine yaptığı ihtiyati tedbir başvurusu hakkında verdiği karara ilişkin olarak Gül, “AİHM’nin vermiş olduğu karar, siyasi bir karar. Asla ülkemizden bilgi dahi alınmadan verildi karar. Alelacele, adeta Ermenistan’ın gazete küpürleriyle verilen karar doğru değil. Türkiye orada zikrediliyor ama Türkiye’nin görüşü alınmıyor. AİHM’in bir uluslararası siyasi kurum olmadığı hatırlaması lazım. Buna rağmen AİHM’nin verdiği kararın kabul edilebilir bir yanı yoktur” ifadelerine yer verdi.

REKLAM ALANI

(336x280px)

Anasayfa Sağ Bloka Esnek veya Sabit ölçülerde SINIRSIZ reklam alanını şablon olarak ekleyebilirsiniz. Şuan örnek olarak sadece 2 reklam kullanıldı.

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir, haberleri kopyalamayınız.